Sayfalar

1 Mart 2017 Çarşamba

Black Friday 1. Bölüm

Üniversite birinci sınıfın en güzel ve kaygısız günlerini geçiriyorduk. 

Yurt odasında üç kişiydik. Kakara kikiri sevgilisiz ve dolayısıyla bir o kadar da rahat hayatımız üzerine demeçler veriyor, bel lastiğini çenemize kadar çektiğimiz aşortmanlarımızla walkmande kaset dinleyip calculus çalışıyorduk. Havalı olsun diye calculus dedim yoksa bildiğin matematik türev integral falan.

Her güzel şeyin elbet bir sonu vardı.Bu bilim ve huzur dolu ortam sonsuza kadar devam etmeyecekti tabii.  Bizim bu uyum, dostluk, halkların kardeşliği hikayemiz de oda arkadaşlarımızdan birinin denizcilik fakültesinden sevgili bulmasıyla son bulmuştu.

İktisat fakültesi değil. 
Fen edebiyat fakültesi.
Mühendislik fakültesi değil.  
DENİZCİLİK fakültesi.
Kaptan bildiğin. Üniformalı falan yani.

Kızcağız ayna karşısında hazırlanırken onu kıskançlıkla izleyen 2 cift göz olmuştuk artık.
Ne giyse olmuyordu,
Ne dese yaranamıyordu.

Günlerden bir gün biz iki sevgililess kız odada iskambil kartlarının valelerinde aşkı ararken, "sevgilili kız" cuma gecesi erkek arkadaşının kankalarıyla Taksimde olacağını ve bizim de gelsek süper olacağını söyledi.

Allaaaaah!

"Bilmem ki" falan dedik ama sonunda "Tamam ehh olabilir" dedik.

Cumayı iple çekmeye başladık. 
Ne giyseydik? Ne sürseydik? Nelerden bahsetseydik? 
Bir bar dolusu süper yakışıklı denizciden bahsediyorum.

"Yankee go home" diyen ataların "Yankee come home" diyen torunları idik resmen.

Durum vahimdi.
Tarih bizi utançla yazacaktı.
Ama heyecan doruktaydı.
Kimin umurumda yani:))

Cuma günü kendime göre en süper kıyafetimi yani kotumu ve gömleğimi giydim.
Ben, "diğer kız" ve "sevgilili kız" yurt odamızdan adımımızı atar atmaz buram buram viva capio kokan bir kız grubunun ortasına düştük. Grup dedim de bir kişi iki kişi değil.
Tam sekiz kişi.
Sekiz kız.

Hani fıkra yapsak 3 fıkralık adam var ortamda. 11 kişiyiz.

"Gidiyor muyuz?" diye sordu kızlar "sevgilili kız"a.

"Gidiyor muyuz"un anlamını o an kavrayamadım.

Gidiyor muyuz!!!!

Lan.

Denizcilik fakültesini, üniformayı duyan yurt kızları kopmuş gelmiş. 
Saçına maşa yapan koşmuş kapımıza dayanmış.

"Diğer kız" a döndüm gözlerimi devirerek teessüf ederim bakışı attım.

-"Ben gelmiyim" dedim,


Zaten saçımda maşa bile yokken batik elbiseli, etekli sekiz kızla rekabet etme şansım neredeyse sıfıra yakındı.

"Sevgilili kız" 
-Aaaa olmaz ama. Bir sürü kişi gelecek sevgilimle de. Kalabalık ortam vazgeçmek olmaz dedi.

Kımıl kımıl kımıldaşan kızlara bakıp kararımı verdim. 

Beraber Taksime gidecektim ama oradan başka bir yere mekana geçecektim.

Bu rezaletin bir parçası olamazdım.

O kadar da değildi.

Benim de kendime göre bir karizmam vardı.

Sevgilili kız, diğer kız, ben ve sekiz saçı maşalı kız yurttan çıkıp durağa yürümeye başladık.





2 yorum: