Sayfalar

27 Ekim 2015 Salı

etkinlik müdürü

Veli toplantısı sonrası sınıf temsilci velisi kim olacak sorusuna "ben ben e beeenn olim ben ben övvvvretmenim ben "  diye el kaldırıp yine başıma bir uğraş daha sardım. Hobilerim arasında işim gücüm azmış gibi nerde bir kanaat önderliği varsa hemen atlamak vardır efendim. Sağ kolum hic inmez nerdeyse her toplantıda "kim" sorusunu duyar duymaz hemen kalkar. Bir dur bir otur dimi. Noooo beybisi.
Neyse yine iki senedir olduğum gibi sınıf temsilci velisi oldum.
Iki senedir düzenlenen pazar kahvaltısına nasıl katılınalacağı konusunda yine anlaşmazlıklar çıktı.
Eşli mi eşsiz mi?
Eş burda koca.
Herkesin hemfikir olduğu gibi kocalar eştir.
Anneler velidir.
Geçen sene "ayyyy bu kadınların kocişko aşkı da beni baydı. hayır efendim anneler ve çocuklar sadece" diye organize ettiğim bir nevi diğer bekar annelerin de mağduruz baskılarından etkilenerek diktatör edasıyla östrojenden patlattığım kahvaltıyı bu sene eşli olsun babalar da tanışsına çevirdim.
Yeni bekar bir anne olmaz diye feveran etti.
Kıdemli bekarlardan da bir iki çatlak ses çıktı ama özelden "ezik misin yavrucum siz. kendinize gelin. yüksek topuklu ve saçı fönlü en bakımlı anneler kim haa kiiiim?!! Biziiiiiz. tekrar söyleyin. biziiiiiz" ayarıyla "eh madem öyle tamam" dediler.
Şimdi burda ilk seneler benim de yaptığım gibi babalar olacak orda ühü. çocuklar babalarıyla objektiflere gülümseyip, geçen pazar yaptıkları kamp maceralarinı anlatacaklar ve benim çoçuuum da boynunu büküp sarelleli eppeeni dişleyecek diye bir kaygı var.
Ama bu hayaller paris gerçekler bitlis gibi bir durum:)))
Aslında olan: çocuklar sokak finolarını kıskandıracak şekilde oyun alanından taşarcasına koşturacak ve su gibi terleyecek; anneler ellerinde yedek atlet ve kağıt havluyla çocuk peşinde koşacak, "aman cam mı açık? aman terasa çıkmasınlar." diye hop oturup hop kalkacak o ara çayları buz olacak; babalar ise.....
Sahi babalar nerde?
Hee işte ordalar.
Menemene yumulmuş olacaklar, tabaktaki son salamı yutmuş karılarına " öö sen mi yiyecektin? ne bilim masadan kalkınca yemicen sandım aşköm" diyecekler.

Bu pazar da böyle oldu.
Serseriler gibi azıtan çocuklar, peşlerinde koşturan anneler ve gayet misler gibi doyan babalar.

Herkes mutluydu yani.

21 Ekim 2015 Çarşamba

çoğala çoğala geliyoruz

bu gribi kim icat ettiyse vallahi bravo.
çok tebrik etmek istiyorum.
arkadan sinsice yaklaşıp, kurbanı belden kavrayıp, hoop! diye yatak döşek kündeye getirmek konusunda yeşilçam coşkun abisinden daha becerikli.
resmen süründüm.
sürünürken de düşündüm.
ben yorgan altındayken oğlan annemleydi.
kızım dinlen. kızım oğlanı merak etme. pervane.
kız annesi işte dedim.
kız çocuklar işte.

kızlar hep yapmaya. olanı çoğaltmaya çabalıyor.
yoktan var ediyor.

bir iken iki 
iki iken üç
üç iken dört oluyor.

evleniyor damat geliyor, çocuk oluyor.
boşanıyor damat gidiyor, çocuk kalıyor.

hep bir çoğalma hali.

oğlan öyle mi?
evlendir tek.
boşat, geri al yine tek.
mis gibi.

allahım
kız analarına güç, kuvvet, sabır, sıhhat ver.
biz oğlan analarına da akıl ve fikir ihsan eyle.

zira kaynana olunca akıl, fikir çok lazım olan bişey.