Sayfalar

12 Mayıs 2016 Perşembe

sanıyorum bu gerçeklik







.
Konuşmayı seviyorum, hal hatır sormayı, gülmeyi, taklit yapmayı, espriler yapmayı, esprim istediğim etkiyi yaratmayınca bir kaç kez tekrarlamayı seviyorum.

Herkesin sokak çocukları için üzüldüğünü, 
İnsanların bir elmayı ikiye bölünce büyük dilimi karşısındakine verdiğini, 
Markette kasiyer kızın yüzü düşmüşse "inşallah müdüründen azar işitmemiştir." diye aklından geçirdiğini zannediyorum.

Kahvemi biri ısmarlayınca cebimde kalan parayla zenginliğe bir adım daha yaklaşmadığımı, 
Alakasız bir gün içimden geldiği için arkadaşımın küçük kızına en fırfırlı, en tüllü minik elbiseyi aldığımda cebimden çıkan parayla fakirleşmeyeceğimi düşünüyorum.

İnsanlara yardım etmekten ve kısa sürede görev tamamlamaktan çok keyif aldığım için iş yerinde bin tane işi mızmızlanmadan yapmanın meziyet olduğunu sanıyorum.

Karşımdaki kaprisli ve hırçın birine kaş çatarak dahi bakamıyorum çünkü içinde bir yerlerde kim bilir neye kırıldı, neden yaralandı diye düşünüp küskünlüğünü gidermeye çalışıyorum.


İnsanların kimse için üzülmeyecek kadar bencil,
Başkasına kapris ve cazgırlık yapıp kendi ruhunu doyuracak kadar arsız,
Birinin amiri tarafından azarlanmasına "oh olsun" diyebilecek kadar art niyetli,
İş yapmamak için türlü bahaneler uydurabilecek kadar tembel,
Minibüs parasını arkadaşına ödetince mutlu olabilecek kadar çıkarcı olduğunu

göremiyorum.

Sonra bir tokat yiyorum.
Bir çelmeye takılıyorum.
Bir kuyuya düşüyorum.
Bir kikirdeme duyuyorum.

Bakıyorum. Şaşırıyorum. Çok şaşırıyorum.

Çünkü ben bakınca bambaşka şeyler görüyorum.

O kadar güzel ki benim gördüklerim.

Aslında elimi uzatsam belki de....



7 yorum:

  1. Aynı şekilde aynı şeyleri tekrar tekrar o kadar çok yaşadım ki. Ama belki biz de ancak bu şekilde düşünerek yaşayabiliyoruzdur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aksini yapamayız. çok haklısın. olmuyor.

      Sil
  2. ''Kişi kendinden bilir işi'' diye boşuna dememişler. Gerçekten öyle biz nasıl bakıyorsak , nasıl görüyorsak herkesin de öyle baktığını , gördüğünü düşünüyoruz. Hatta bazen görsek bile çirkinlikleri ''yok canım , değildir '' deyip kendi kendimize kızıyoruz. Hayal kırıklıklarımızda büyük oluyor dolayısıyla .....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir kitapta okumuştum psikopatlar, deliler, katiller üç kollu beş bacaklı değillerdir bizim gibilerdir. o yüzden görünce tanıyamazsınız onları.

      Sil
  3. Çok şaşırdıkdıktan sonra bir yol ayrımı var. Biri benim saptığım "yabanileşme" yolu ama asla diğerleri gibi olma değil. Diğeri senin gibi yola devam. Bol şans.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. seninki daha rahat bir tercih gibi aslında. nasıl yapılacağını bilsem. yazsan mesela. ruhu korumanın 10 altın kuralı. ne güzel olurdu.

      Sil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil