Sayfalar

26 Eylül 2015 Cumartesi

Çocuk Piyangosu

zaman değişti.
kabul edelim.
ama zamanın ruhunda bu var zaten.
fıtratında var. (siyasi mesaj mı verdim. yooo:)
eskiden simli kartpostal yapardık resim derslerinde.
pamuk yapıştırırdık kar yerine kartpostalın üzerine çizdiğimiz evlerin çatısına.
şimdi esamesi okunmuyor mesela.
falan falan:))))))
zaman değişti.
çocuklar tek ebeveynle büyüyor.

Genelde çocuğu büyütecek ebeveyn piyangosu anneye vuruyor:

and the child goes toooo
maaaaaaam!!!!!

Yaşlı gözlerle sahneye çıkıp:
"Buradan evliliğimdeki sonsuz kösteklerinden dolayı öncelikle kocamın ailesine. sonra hayatta ne istediğimi bilmeden gözü kapalı atıldığım bu macera için kendime teşekkürlerimi sunuyorum" dedikten sonra uzatılan çocuğu kucaklayıp sahneden iniyoruz ve kalabalıktaki yerimizi alıyoruz.

Ayakta alkış. Alkış. Salon yıkılıyor.

"Ne güçlü kadın. Vaaay!" diye fısıldaşıyorlar.

Güç?

Sadece bekar hayat rutinimize ek olarak çocuk bakıyoruz.
Çocuk bakıcılarına "vaaaay ne güçlü kadın" deniliyor mu?
Yooo.
Eee? Bize neden deniyor?
Çözebilene afferim.

Çocuklar bizim de gündüz okulda.
Biz de gündüz işteyiz.
Akşamları servisten çocuğumuzu alıp, yemek yedirip, oyun oynatıp kitap okuyup, uyutuyoruz.
Ekstra bişey yaptığımız yok.
Ama güçlü kadınız.
Neden?

Ha evet. Saçma sapan detaylarla bizi yoran bir toplum içinde yaşıyoruz.

"Kocamla pazar kahvaltısına gittik. Yan masadaki yalnız ve çocuklu kadın kocama bakıyordu çünkü ciple geldik. Ben de aşkoom diye bağıra bağıra konuştum kahvaltı boyunca" diyen kadın müdürlerle çalışıyoruz mesela.

Evli annelere ek olarak bir de bu konuşmaları duyup sinirlerimizi bozmadığımıza göre gerçekten güçlü müyüz neyiz.

17 Eylül 2015 Perşembe

Üniversitede kızlar teklif ediyormuş

Sene bayaaaaa öncesi.
Hazırlık sınıfındayız ve sıkıntıdan patlıyoruz.
Diğer hazırlık sınıfları ile bir etkinlik yapsak ya dedim. Mesela konser var ona gidelim topluca.
Nasıl olur? Olur mu? Olmaz mı?
Olur dedik.
Eee? Kim söyleyecek diğer sınıflara?
"Fikir benden çıktı ben söylerim" dedim.
Yan sınıftan tanıdığımız arkadaşımız da yanımızdaydı kendi sınıfıma haber veririm ben dedi.
Geriye sadece karşı sınıf kalıyordu.
"Hemen gideyim haber vereyim sınıftan birine o da arkadaşlarına söyler" dedim
Karşı sınıfa gittim ilk arada. 
Sınıf kapısına dayanmış duran uzun boylu çocuğa yanaşıp kendimi tanıttım ve topluca organizasyon yapacağız böyleyken böyle anlattım.
ok dedi.
Sonra konser iptal oldu. Girişim başarısızlıkla sonuçlandı.
Aradan iki ay geçti. 
Okul bitti. Yaz geldi.
Yaz bitti.
Birinci sınıfa başladık..
Eski, ailesinin yanında.
Gece kütüphanede ders çalışıyorum.
Hadi itiraf edeyim akışkanlar mekaniği çalışmam lazım ama ben renkli bir kitap bulmuştum mimarlık bölümünde ona bakıyorum.
Telefonun ışığı yanıp yanıp sönüyor. Çılgınlar gibi.Eski arıyor. O zamanlar yeni çıkmaya başlamışız.
Ailesinin yanında gece gece niye arıyor ki dedim.

Kütüphaneden çıkınca geri dönerim diye açmadım. Üşendim o an dışarı çıkmaya.
Çünkü orada konuşamam.
 4.0 ortalamaya kasan makina mühendisliği öğrencileri var kütüphanede.
Konsantrasyonlarını dağıtacak en ufak harekette gözlerini kırpmadan beni öldürüp oracığa gömerler ve üzerime de halıfleksi bir güzel çekep hiçbir sey olmamış gibi soru çözmeye devam ederler. 

Baktım Eski ısrarla aramaya devam ediyor.
Sessizce yangın merdivenine süzülüp açtım.

-Aloooo tatlımmm (evet o zamanlar tatlım aşkım falan diyordum ona ne olmuş:)
-Ali diye birini tanıyor musun?
-Ne?!!!

Sesi çok çok çok sinirli. Korktum birden.

-Ali diyorum. Ali diye birini tanıyor musun? Çabuk cevap ver banaaaağğğğ
-Yooo.
-İyi düşün. Hazırlıktan. B sınıfıymış. Çok uzun boylu.
-Allah Allaah nerden tanıyayım çok uzun bo..... AAAA! uzun mu ay o çocuk olmasın?
-Hangi çocuk bir anlat bakayım.
Anlattım böyleyken böyle.
-"Deee sen nerden tanıyorsun ve neden sordun ki?"

Meğer bu Ali okul tatil olunca valizini toplayıp memlekete gitmiş.
Anasının kucağına yatmış saçlarını okşatırken.
"A benim kınalı kuzum. Kız arkadaşın var mı?" sorusuna
"S diye bir kız var x şehrinden çok havalı falan ama benim peşimden koştu koştu yüz vermedim "diye cevap vermiş.

Anne Eskinin annesinin arkadaşı mıymış ve ona oturmaya gitmiş mi o gece.
"Senin oğlan napıyor?" sorusuna:
"Ay herkes bizim oğlanın peşinde. Bir kız varmış S diye şuralı şöyle havalı falan ama benim oğlum yüz verir mi ayol. Kız peşinden koşuyormuş ama yoook bizimki olmaz demiş" diye yumurtlamış mı:)

O sırada yan odada bilgisayar oyunu oynayan Eski, üniversite, kızın memleketi ve kızın adından parçaları birleştirip gözlerinden alevler saçarak beni aramış mı:))))

Yani neymiş üniversitede kızlar teklif ediyormuş efendim.

Yeni okulumda yanımdaki arkadaşımdan silgi bile istemem.
Deneyimliyim artık.
Mazallah adım falan çıkar.